E-Atık Nedir ?

 

   Son çeyrek asırda günlük hayatta kullandığımız elektronik aletlerdeki hızlı gelişim, ekonomik büyümeye, teknolojik ilerlemelere ve her şeyden önemli olarak da hayat standartlarımızda artışa neden oldu. Fakat bu elektronik aletlere olan bağımlılığımız, yeni bir çevre tehlikesini de beraberinde getirdi. İşte bu tehlike, elektronik atıklardır.

   Elektronik atıklar ya da kısaca "E-atıklar", kullanım ömrünü tamamlamış tüm elektrikli ve elektronik aletlere verilen genel bir addır. Bu tanımlama içine bilgisayarlar, televizyonlar, monitörler, dizüstü bilgisayarlar, cep telefonları, vcr, müzik setleri, fotokopi makineleri gibi pille ya da elektrikle çalışan tüm aletler girmektedir.

   Günümüzde, e -atıklar tüm dünyada en hızlı artan atık bölümünü oluşturmaktadır. Avrupa’da yeni yapılan bir araştırmaya göre e -atıkların artış hızı, kentsel atıkların yaklaşık üç katı düzeyindedir. Maalesef bu araştırma, toplam e-atıkların yüzde yetmiş beşinin hala halkın evlerinde ve depolarında olduğu gerçeğini dikkate almamıştır.

 

   Dünyada yılda ortaya çıkan e -atık toplamının yaklaşık 50 milyon ton civarında olduğu tahmin edilmektedir. Amerika ve Çin en çok atık üreten ülkelerin başında gelmektedir. Daha 15 yıl önce Çin nüfusunun sadece yüzde birinin bilgisayar sahibi olduğu düşünülürse, e -atıkların ne kadar hızlı arttığı konusunda fikir sahibi olunabilir. Sadece Amerikan hükümeti haftada 10,000 adet monitörü elden çıkarmaktadır.

   E-atıkların yüzde ellisini buzdolapları, çamaşır ve bulaşık makineleri, saç kurutma, kahve makineleri gibi ev aletleri, diğer yüzde ellisini ise monitör, bilgisayar, televizyon ve Cd-dvd çalarlar oluşturmaktadır.

   Önümüzdeki beş yılda e-atığın yüzde 30 oranında artması beklenmektedir. Ürünlerdeki hızlı değişim ve yenilikler, ofis ekipmanlarındaki analog sistemlerden dijital teknolojilere geçilmesi ve monitörlerde düz ekranların kullanılması gibi değişimler de bu artışı hızlandırmaktadır. Yılda 1,6 milyar yeni cep telefonu satılmakta ve cep telefonları toplam e-atığın sadece yüzde onunu oluşturmaktadır.

 

   Ülkemizde her yıl yaklaşık 700,000 ton e-atık ortaya çıkmaktadır. Bu atıkların sadece 25,000 tonu yani yüzde üç buçukluk kısmı geri dönüşüm tesislerinde işlem görmekte gerisi ise çöpe ve toprağa gömülerek ülkemizin toprak ve su rezervlerini kirletmektedir. Ülkemizde ortalama bir insan yılda 8 kg e-atık ortaya çıkarmaktadır. Bu rakam Avrupa da ise kişi başına 24 kg dır.

 

   Son yıllarda tüm dünyada elektronik atıkların zararları konusunda insanlar bilinçlenmeye başladılar. Fakat yeni ürün tüketimden kaynaklanan e-atık artış hızını sadece geri dönüşüm ile durdurmak mümkün değil. En gelişmiş ülkelerde bile geri dönüşüm oranı yüzde 25’i geçmemektedir. 

   Son yıllarda cep telefonları gibi bazı elektronik eşyaların kullanım ömürleri 2 yıla kadar düşmüş durumda. Bu bağlamda elektronik atık geri dönüşümü ancak bilinçli tüketim, elektroniklerin elden geçirilerek tekrar kullanılması ve üreticilerin gereğinden fazla üretim yapmaması gibi politikalarla desteklenirse çözümün bir parçası olabilir.

   Türkiye’de milyonlarca ömrünü tamamlamış elektronik ürün geri dönüşüm zamanını beklemektedir. Şimdi sorumlu davranmanın ve gelecek nesiller için bir şeyler yapmanın zamanı gelmiştir.

 

   ElektroKart Geri Dönüşüm olarak ilk hedefimiz, ülkemizde ve faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerde, artan e-atık problemine karşı çözümün en etkin parçası olmaktır.

 

Elektronik Atık Kapsamına Giren Cihazlar Nelerdir ?

 

   Elektronik cihazlar pek çok farklı malzeme içerdiğinden, geri dönüşümleri oldukça karmaşık ayırma ve ayrıştırma teknolojileri gerektirmektedir.

   Elektronik atıklar veya kısaca e-atıklar kullanım ömrünü tamamlamış elektrikli ve elektronik atıklardır. Elektronik atıklar evsel ve endüstriyel atık akışının en hızlı büyüyen segmenti olup kırılmış, hasar görmüş, demode olmuş veya kullanım ömrünü tamamlamış, içerdiği ağır metaller ile atıldığında doğayı kirleten en önde gelen varlıklardan biri olan elektronik eşyaların genel bir ifadesidir. Elektrikli ve elektronik ekipmanlar, bazıları  toksik olmak üzere, bir çok bileşen ihtiva ederler. 

   Ekipmanlar kullanım ömürlerini tamamladıklarında, doğru bir biçimde geri kazanılmayan ya da bertaraf edilmeyen atıklar, çevre ve insan sağlığını olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

   Hayatımızdan çıkaramadığımız ve çıkarmayı düşünemeyeceğimiz bilgisayar,   televizyon,  kablosuz  iletişim araçları,  ses  ve  görüntü  kayıt cihazları, cep  telefonları, yazıcılar,  x-ray cihazları, mikrodalga cihazlar, diğer beyaz eşya grubundaki ürünler, küçük ev aletleri, otomatlar vb.. birçok türde ürünler bu gruba girmektedir.

 

Türkiye’de e-atık tanımlaması aşağıdaki konuları içermektedir:

 

 Büyük ev eşyaları (Bulaşık, çamaşır makinesi vb.)

 Küçük ev aletleri (Elektrik süpürgesi, tost makinesi vb.)

 Bilişim ve telekomünikasyon ekipmanları (Bilgisayarlar, telefonlar vb.)

 Tüketici ekipmanları (Video kameralar, müzik enstrümanları vb.)

 Aydınlatma ekipmanları (Floresan, tasarruflu ampuller vb.)

 Elektrikli ve elektronik aletler (Büyük ve sabit sanayi aletleri hariç olmak üzere matkaplar, testereler vb.)

 Oyuncaklar, eğlence ve spor aletleri (Video oyunları, jetonlu makineler vb.

 İzleme ve kontrol aletleri (Termostatlar, ısı ayarlayıcıları vb.)

 Otomatlar (Para, içecek otomatları vb.)

 

E-Atık Geri Dönüşümünün Faydaları

 

   Doğal Kaynakları Korur: E-atık geri dönüşümü, ömrünü tamamlamış elektronik eşyalardan değerli malzemelerin geri kazanılarak, yeni ürünlerde kullanılmalarını sağlar. Böylece, enerji tasarrufu sağlanır, çevre kirliliğinin önüne geçilir, sera gazı emisyonları azalır ve doğal kaynaklar korunur.

 

   Çevreyi Korur: E-atık geri dönüşümü atıklarda bulunan civa, kurşun ve kadmiyum gibi zehirli maddeleri çevreye zarar vermeden geri dönüştürerek, çevrenin korunmasını sağlar.

 

   Yeni İşler Yaratır: E-atık geri dönüşümü, büyüyen bir sektör olarak yeni iş imkanları ve geri dönüştürülen malzemeler için ikinci bir piyasa oluşmasını sağlar. 

 

   Atık alanı ihtiyacını azaltır: E-atık geri dönüşümü gereksiz yere verimli topraklarımızın atıklarla dolması engelleyerek atık alanlarına olan ihtiyacımızı azaltır.